Bir sınav salonuna hiç girdin mi? Yani, gerçekten girdin mi… Kalem elinde titrerken, gözlerin duvardaki saatle yarışırken, kalbin sanki bedeninden fırlayacakmış gibi atarken…
Evet, işte o an. Kimse aslında sınavdan korkmuyor.
Hepimiz, korkudan korkuyoruz.
Sınav Değil, Düşünceler Yorar Bizi
Sınav dediğin şey, sonuçta birkaç sayfa kâğıt.
Üzerinde sadece sorular var; seninle “düşünelim mi?” diyor.
Ama bizim kafamızda o sayfalar bambaşka bir şeye dönüşüyor:
Bir yargı kâğıdı.
Bir geleceğin bileti.
Bir “başarılı ya da başarısız” damgası.
Yani aslında sınav bizi değil, biz sınavı büyütüyoruz. İçimizde hep o tanıdık ses dolaşır:
“Ya yapamazsam?”
“Ya herkes benden daha iyi yaparsa?”
“Ya ailem hayal kırıklığı yaşarsa?”
Ve işte o ses, sınavdan çok daha gürültülüdür.
Korku, Başarının En Sinsi Hırsızı
Korku öyle sinsi ki… Gelir, sessizce yanına oturur ve kulağına fısıldar:
“Sen hazır değilsin.”
“Unutacaksın.”
“Yapamayacaksın.”
O kadar ikna edicidir ki bazen, sen bile inanırsın.
Oysa çoğu zaman kaybettiğimiz şey bilgi değil, özgüvendir.
Bir arkadaşım vardı; lise boyunca en çok o çalışırdı. Ama sınavda panikten yazamadı. Sonra bana şöyle dedi: “Sorular kolaydı aslında, ama ben beynimi susturamadım.”
İşte olay bu.
Korku, beynimizi susturur; kalbimizi karıştırır.
Aileler, Farkında Olmadan Korkuyu Besliyor
Aileler kötü niyetli değil, bunu biliyorum. Ama bazen farkında olmadan yük bindiriyorlar:
“Bu sınav senin geleceğini belirleyecek.”
“Bu senin hayatının dönüm noktası.”
“Biz sana güveniyoruz ama sakın bizi üzme.”
Sence bu cümlelerden sonra bir çocuk nasıl rahat nefes alabilir ki? Oysa bir anne-babanın demesi gereken tek şey şu olmalı:
“Biz seni notlarınla değil, çabanla seviyoruz.”
“Sonuç ne olursa olsun, sen bizim gururumuzsun.”
Çünkü sevgi, korkunun panzehiridir. Gerçek sevgi varsa, korku tutunamaz.
Arkadaş Baskısı da Başka Bir Sınavdır…
Bazı arkadaşlar vardır, sınavdan önce “ben hiç çalışmadım” der… Sonra 90 alır.
Sen ise gerçekten çalışmışsındır ama 70 gelmiştir.
İşte o anda içeride bir şey kırılır.
Ama unutma: Herkesin sınavı kendisiyle.
Kiminin sınavı sayılarla, kimininki özgüveniyle, kimininki ailesinin beklentileriyle.
Başkalarının başarısı seninkini gölgelemez.
Sen kendi yolunun hızında ilerliyorsun.
Yavaş gidenler de bir gün varır hedefe; sadece biraz daha geç.
Gerçek Sınav: Kendimizi tanımak
Asıl sınav kâğıtta değil, kafamızın içinde.
Korkularımızla, beklentilerimizle, hayal kırıklıklarımızla savaşıyoruz.
Bir düşün…
Gerçekten neden korkuyorsun?
Başarısız olmaktan mı, yoksa başkalarının gözünde “yetersiz” görünmekten mi?
Çünkü çoğu zaman bizi yıkan başarısızlık değil;
Onu izleyen bakışlar, sessiz yargılar, o “demek ki olmadı” fısıltısı.
Ama şunu bil:
Korkunun kökü, başkalarının ne düşündüğüyle ilgilidir.
Sen kendini onayladığın gün, sınav kâğıtları bile seni korkutamaz.
Peki Ne Yapabiliriz?
Korkuyu yenmek kolay değil, ama imkânsız da değil.
İşte birkaç küçük adım:
Hazırlıkla Barış:
Sınava çalışmayı bir savaş değil, bir yolculuk gibi gör.
Her gün az az ilerlemek, son gece “her şeyi ezberlemeye” çalışmaktan iyidir.
Kendinle Konuş:
Sınava girmeden önce aynaya bak.
“Hazırım.” de, inanmasan bile. Çünkü beyin tekrar edilen söze inanır.
Hataları Affet:
Denemede düşük not almak, son değil sadece bir prova.
Gerçek sahneye çıktığında o hatalar seni güçlendirir.
Nefes Al:
Panik anında 3 derin nefes. Basit ama etkili.
Nefes almak, korkunun kimyasını değiştirir.
Ailenle Konuş:
Korkularını açıkça paylaş. Çoğu zaman baskı yaptıklarının farkında bile değiller.
Sen konuştukça, onlar da rahatlar.
Sonra Bir Gün…
Bir gün bir sınav daha olacak.
Belki üniversite, belki iş mülakatı, belki hayatın kendi sınavı. O zaman hatırla:
Sen bu hisle yüz kere savaştın.
Korkuyla tanıştın, elini sıktın, onun içinden geçtin.
Ve fark ettin ki:
Düşman sınav değil , korkunun sesi.
O sesi kısarsan, her sınav kolaylaşır.
Çünkü bilgin sende, emeğin sende, değer zaten sende.
Son Söz
Korkunun seni yönetmesine izin verme.
Sınav sadece bir araçtır; gerçek sınav kendine inanmak.
Bir dahaki sınavda kalbin hızlı atarsa, gülümse.
Ve fısılda: “Ben sınavdan değil, korkudan korkmuyorum artık.”